Seniha Sultan’ın Atatürk’e mektubu – Beni Sürgün Etmeyin

Seniha Sultan’ın Atatürk’e mektubu . Sultan Abdülhamid’in kız kardeşi olan Seniha Sultan’dan Mustafa Kemal Atatürk’e mektup yazarak, hanedan mensuplarının sürgünü sırasında sürgüne gönderilmemeyi rica etmişti. Seniha Sultan’ın Atatürk’e mektubu ve o tarihi belge!
Osmanlı Hanedanı’nın Sürgünü
Dolmabahçe Sarayı bundan 95 sene önce, 1924’ün 3 Mart akşamı tarihinin belki de en büyük telaşını, koşuşturmasını yaşıyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin o gün kabul ettiği 431 sayılı kanunla Osmanlı Hanedanı’nın bütün mensuplarının Türkiye sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmişti. Memleketten ayrılmaları için hanedanın erkek mensuplarına 24 saat, kadınlara ise on gün tanınmıştı.
Saraydaki koşuşturmanın sebebi, işte bu kanundu. Ankara Hükümeti, İstanbul Valisi Haydar Bey’e gönderdiği telgraf emriyle Dolmabahçe Sarayı’nda yaşayan Halife Abdülmecid Efendi’nin hemen o gece sınırdışı edilmesi talimatını vermişti.
Vali Haydar Bey, 3 Mart akşamı saat sekiz sularında Halife’ye kararı tebliğ etmek için Dolmabahçe Sarayı’na gitti. Yanında İstanbul Emniyet Müdürü Sadeddin Bey de vardı. Polis ve asker sarayın etrafını sarmış, giriş-çıkış yasaklanmış, bütün telefonlar kesilmiş, sarayda yaşayanların dışarıyla bağlantı kurmasına imkan bırakılmamıştı.
Halife Abdülmecid Efendi, oğlu, kızı, hanımları ve kalfalarından bazıları hemen o gece otomobillerle Çatalca İstasyonu’na götürülüp orada bekleyen Simplon Ekspresi’ne bindirilerek Türkiye sınırları dışına çıkartıldılar.
Ailenin memleketi gruplar halinde terketmesi on gün boyunca devam etti ve hem istasyondan, hem de Sirkeci Rıhtımı’ndan hanedana mensup olan kadın, erkek ve çocuk 155 kişi Türkiye’den ayrıldılar.
Seniha Sultan’ın Atatürk’e mektubu
Seniha Sultan, kararın tebliğinde sonra bir ümide kapılarak, Pangaltı Postahanesi’nden 4 Mart’ta Ankara’ya, Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf gönderdi.
Seniha Sultan’ın “Ankara’da, Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’ne” hitabı ile başlayan telgrafında “78 yaşındayım. Odadan bile çıkmak iktidarına mâlik bulunmadığımdan karar-ı ahire tebaiyet maddeten imkân haricindedir. Hayattan artık bir nasibi kalmamış olan benim gibi bir ihtiyarın takarrüp eden son günlerini odasında geçirmeye müsaade buyurmanızı istirham eylerim. Seniha binti Abdülmecid” diyordu.
Günümüz Türkçesiyle :
“78 yaşındayım. Odadan çıkmaya dahi gücüm yetmediğinden alınan son karara uymam mümkün değildir. Hayattan artık bir nasibi kalmamış olan benim gibi bir ihtiyarın yaklaşan son günlerini odasında geçirmeye müsaade buyurmanızı istirham eylerim. Abdülmecid’in kızı Seniha”.

Atalarimiza bunu reva gorenler cehennem atesinde yansin ne diyeyim
Allah sorsun hesabini
Ataturk e bak sen… milleti yerinden yurdundan etmisde cumhuriyet kurmus… Osmanli hanedarlarini nasil surgun etmeye curet eder??? Kan kus
Hanedan üyelerini neden sürgün etme geregi duymuşlar yeni saltanat için
Allah sorsun hakkım haram olsun.
Koskoca bir imparatorluk Atatürk sayesinde bozuk para gibi harcandı nar bahçesinde yatsinlar
Bir milleti böyle harcadılar.
Bunu yapanlar kan kusarak can versin hatta ceremesinler
Cevap verilmiş mi o bile meçhul. Sonuçta Seniha Sultan ve diğer tüm erkek ve kadın hanedan üyesi yurt dışına sürgüne gönderilmiştir.
Peki Atatürk’ün cevabı yokmu?
cevabı ne olacak karar meclisin kararı gitmek mecburidir der ve hanedandan çocuk yaşlı demeden darmadağın edildiler
Peki Atatürk ün cevabı ne olmuş